Tuesday, November 9, 2010

Hiç beklemediğim bir anda kelimler dökülür ya aklına nerden geldiğini bilmezsin aslında pek sorgulamazsın da nerden geldiğini sadece izin verirsin gelmesine aklına girmesine ve hayatında yer etmesine."SEN" geldin hayatıma nerden geldiğini biliyorum ama seni bilmiyorum ki öğrenmek diil amacım seni gün içinde arayışlarımda "SESİNİ" duyabilmek, atmadığın o msj var ya onu beklemekten telefonuma bakmaktan kolum yoruluyo cebime her koyduğumda telefonu 1 dk olmadan geri çıkartıyorum acaba hissetmedim mi msj attında ben mi görmedim diye ama yok atmamışsın..üzülüyorum..ama kimseye belli etmiyorum çünkü hep yüzü güle birisiyim biraz bişiye konsantre olsam bile çevremden sorarlar nooldu niye gülmüyosun diye hep konuşan arkadaşlarıyla takılmayı sürekli bişilere laf sölemeyi seven birisiyim ki arkadaşlarımda bu halimi seviyorlar telefona baktıktan sonra bi terslik olduğunu anlamak için filozof ya da insan sarrafı olmaya gerek kalmıyor yani.Aslında diyorum kendime niye bu kadar merak ediyorum ya da ondan haber bekliyorum..bilmiyorum..

tek bildiğim onu istediğim...

No comments: