Tuesday, November 11, 2008

Farketmicem sandın değil mi ?

Bıraktığın yollar gibi sanki azizlerin yalnızlığından dönüyordu ayak sesleriydi sadece duyduğu ama onun kafasındaki sesler sanki dün gibiydi.Verdiğimiz tüm sözleri gezdiğimiz yerleri konuşmaları suskunlukları hepsi kafasında ayrı sesler çıkartırken başı öne eğit ama sadece o istediği için.Bırakmadı kontrolü hiç hep gözleri doldu hep akıtabilirdi onları ama olmadı bişekilde bırakamadı kendini o kadar rahata anlamadı onu çevresindekiler.İyisin sen senden çok daha kötü durumda olanlar var dediler o biliyordu zaten sadece kendi durumu kendine göre ağırdı ama kaldırmaya çalışıyordu en azından çabalıyordu çabalama şekilini bile yanlış buldular kimki onlar.Herşey ters.Neden insanlar birbirlerine anca öğüt verirler?

Yeterdi bu kadar bütün bu olanları sildi attı yeni oldu eskileri bıraktı vazgeçemediği ne varsa çöpe attı üstüne bastı aynen şarkıdaki gibi anlatmakla olmuyor yaşamak lazım.Şehirler gezdi kendi kendine evren kurdu bıraktığı hiç bişey ayakta kalamamıştı düşmüş ya da bükülmüştü gördüğünde gözleri biraz büyüdü ama farkettirmedi çevrede onu bekliyen bişeyler olduğunu biliyordu hatta bütün yol boyunca onunla beraber gelmişti.Hani dolunaylı ya da normal aylı bi gece de otobüs yolculuğunda ay da sizinle beraber gelir ya aynen öle hiç farkettirmemişti düşman kendini o kadar sinsiydi ki anlaması uzun zaman aldı.

Ama farkettiğinde hala çok geç değildi sadece zehrini salmıştı düşman ona farketmesi acı bi şekilde oldu yine ama artık ne yapabiliceğini biliyordu.Gizlice halledicekti bilmeyecekti kimse onun ne yaptığını ne yapacak olduğunu ve gizlice gidicekti yine duymayacaktı kimse bilinmez nerde nasıl başka yerlerde olucaktı belki o zaman buluruz birbirimizi.ha ne dersin M. sen artık bana bişey sölemiyorsun.Devam et bakalım çünkü ağzından çıkan her kelime iğnelere dönüşüp göğüsüme saplanıyor.Hele biraz daha susuyorum sana karşı.bi de sana karşı benim bi kalkanım yok sadece söliim dedim.Aklıma çok güzel bi hikaye geldi bu hikayeyi bağliim ona dönücem fazla kalmadı zaten.

Şehir kan kokusuyla bulanmış bir şekilde Hoşgeldin Libert dedi.Sadece baktı şehre tüm istanbulu biliyormuşçasına gözleri doldu sadece bir anda.Bırakmayacaktı bu sefer bu sefer olmaz olamazdı.Savaş alanına doğru yürümeye devam etti sadece içindekini dökmek için vereceği savaş değicekmiydi bu kadar şeye.Biraz daha düşünmek için dağın eteklerinde kamp kurmaya karar verdi.Düşünmeye başladı önündeki ona doğru gelen savaşa doğru.....

No comments: