ilk bakışlarda görülmesede aslında kendimden bişeyler var sölemek istediğim bakarak yaşayanlar için görenler zaten görüyolardır....Tahmini olarak anlatıcam çünkü çoğu olalı uzun zaman geçti hele ki libert zamanında baya bi zaman oluyor, konuyu saptırmamak için zaman kavramını geçiyorum ve başlıyorum.....
İlk ve en sevmediğim yanım sevgili sağ gözüm orta okuldan liseye geçeceğim yaz geliyordu haziran mı mayıs mı tam hatırlayamamakla beraber nedense hep haziran diye hatırladım içimde ufak bir çelişkiyle Sivas'ta yaşadıysanız bilirsiniz duymuşsunuzdur Sivaslılar kavgayı çok severler hele ki toplu kavgayı yolda yürürken iki kişinin birbirlerine bakması kavga sebebidir bu kadar çok severler kavgayı Sivaslılar.Derken bi kavgaya karışıp tek başıma kaldım nedense diğerleri gitti ve 4 ila 6 kişi arasında bi ben kaldım birileri suratıma vuruyo burnuma gelmesin diye çabaladığımı hatırlıyorum biri ense köküme durmaya çalıştı omzuma geldi ama beni yere düşürmeye yetti. Yüzümü kapatmadan sağ elmacık kemiğime okkalısından bi tekme ve gri gri bulutlar hatırlıyorum sonra uyandığım yer okulun bi sırasıydı ama yanımda öğretmen ya da öğrenci yoktu eve gitmeden önce Denizhan Türk'e uğradım ordan bi eczaneye ve ordan bi hastaneye röntgen çektirdik doktor uzuun uzuun anlattı ya kendi kendine düzelicek ya da amilyatla düzelicek ama dikiş izleri kalır o zaman plastik cerrahi bu kadar çok gelişmemişti ve şimdilik kendi kendine iyleşsin demiştik ve o günden beridir sağ gözüm öle kaldı..Haa..Nasıl mı ? biraz kısık.Kimse bilmez ben her güldüğümde canım acır o yüzden gariptir gülüşüm benim.....
Canım sağ kulağımın arkası, böle söleyince ne kadar saçma geliyor di mi?Farkındayım ama onunda ayrı bi hikayesi ayrı bi güzelliği ayrı bişeyi var işte.2003'te yani lise ikideydim.Yeni arkadaşlar yeni kişiler çevre genişlemesi ne kadar genişlerse o kadar kötü Sivas'ta neden mi ? O kadar çok kavga eden tarafından toplu kavgaya çağırılırsınız ve bu kavga demek gitmemek erkekliğe sığmaz sonuç olarak bizim gibi gençler o çağlarda öğreniyordu.Yiğidin nasıl harman olduğunu....Lise iki de bi duyum aldık ve tren garına gitmemiz gerekti sayıca kalabalıktık ama önümüzdekiler de az değillermiş çevredekileri fark edemeyince kendimize çok güvenmişiz o dönem Sivas'ta İstanbuldan gelmiş olduğu sölentisi olan bir balici sayısında acaip bir artık söz konusu oldu her yerdeydiler gündüzleri köşelerde ama geceleri her kenardaydılar.Dedim ya ne kadar çevre o kadar kötü diye.Arkadaşımın kardeşini gasp etmeye çalışmışlar çocuk kaçmış ama çok korkmuş.Ne demek bu kavga diil ölüm sebebi direk.Polis mi ? Sivas'ta polisler kavga bittiyse ortaya çıkar ya da çıkmaz.Eğer müdahele edebiliceğine inanırsa gelir baktı dişli kişiler var zaten yanaşmaz.Neyse...Bu balicilerin tren garında kaldıklarını öğrendik.Yalnız hiç unutmam 23 ocaktı o kadar soğuğu acaba daha önce yaşamış mıydım ya da daha sonra bilmiyorum ama çok soğuktu bi Sivaslı için bile çook soğuktu.....Tren garına doğru yaklaşık 17 ila 20 kişi ilerliyoduk yanımızda gasp edilmeye çalışılan çocuk bize gösterdikten sonra onu geri yolladık ve biz adımları hızlandırmaya başladık.Bazılarımızda emanetler vardı.Değişir kişisinden kişiliğine göre bıçağından kaleme bazısı tam psikopattı elinde cımbız adamın üstüne oturup tırnaklarını çekerdi gördüm yapanlar kötü bir görüntü bi şekilde kavga başladı çantalarla önce bi saldırı gerçekleşti.Karşındakini şaşırtmak için yapılan toplu bi eğlem güzelde bir görüntü ama balicilere pek etilemedi hele ki düşündüğümüz kadar kavga sırasında birisi adımı sölediiiii....tahta bişey kafama sağ kulağımın arkasına geldi.Hani demin o kadar soğuğu yaşamadım demiştim ya karların üzerinde düştüğümü ve soğuğu hissettiğimi ama hareket edemediğimi hatırlıyorum.Galiba felç oldum ama farklı bi versiyonu diye düşünmüştüm ve artık o günden sonra sağ kulağımın arkasında bir çıkınti ile yaşıyorum soldan daha mı az duyuyo yoo sadece çıkıntı var ilginç.....
Sevgili sağ omzum.Lise son yıllarımdayım hani lise aşkları vardır az çok herkesin lisede birilerinden hoşlanmışlığı olduğuna inandırdım hep kendimi galiba ben öleyim o yüzden lisede pek aktif bir kişi değildim ama kavgalarda ne kadar çok kişi o kadar iyi hem görüntü hem beceri hem kabiliyet açısından bi ara spor olarak görenlerimiz bile olmuştu.Neyse hikayemiz burda benim bi lise aşkı diyebiliceğim bi olayla başlıyor....Lise sondayız.yani sene 2004.Sivas'ta pek fazla güzel kız bulunmaz eğer yolda bi tane gördüyseniz onunla siz daha bişeyler düşünmeden arkasındaki 40 tane belalısı gözünüze çarpar ya da abisinin naamı size kadar gelmiştir ya da belalılarından biri arkadaşınızdır filan falan.Ammaan dikkat derken bitanesinede ben aşık oldum oluyorum oldum oldum hemde fecii şans öle bi şans ki ama hem lisede hemde gittiğim dersanede aynı sınıftayım kızla....Kız nasıl şirin geliyor nasıl iyi geliyor tabi bu beni cesaretlendiriyor.Derken okulda adımız çıktı her tenefüs sınıfa 5-10 kişi geliyor."Gardaaaaaşş ayrılacaksınız çıkamazsın yoksa bu okuldan bu akşam" diyor ve gidiyor.İşin komik tarafı biz bu kızla sevgili değiliz ama hep beraber dolaşıyoruz beraber yemek yiyoruz beraber sinemaya gidiyoruz ama sevgili değiliz ya da öleyizde ben mi bilmiyorum ya ?Neyse...Gene böle bir gün lise çıkışında belliki kavga çıkıcak artık bi dönem baya bi kavga ettik etmediğimizde anormal geliyordu.Bu defa diğerlerinden biraz farklıydı galiba benim kadar kıza aşık olan okulun psikopatlarından birisi hiç kavgaya gerek olmadığını işi hemen halledip gideceğini söledi çantasından çıkaradığı 14lüyü küfür ede ede üstümüze sıkmaya başlayınca anladık ne olup bittiğini anca iyiki arada baya bi mesafe vardı kurşunlardan birinden sıyrıldım biri daha geçti yanımdan geçerken seslerini duyabiliyosunuz hani F1 de uzaktan araba gelirken bi ses var ya bu da onun gibi ama çok daha kısa sürüyo.5,6,7,8 derken sıkmaya devam ediyor yanlış saymamışsam ve yanlış hatırlamıyorsam 9.cusu koluma geldi.Sevgili sağ omzuma.Şimdi orda hala bir yaram var mutsuz değilim onunla hatta bu olaydan sonra sinirlerime zarar gelmesine rağmen elimi eksiksiz kullanmamın yanı sıra 360 derecede dönderebiliyorum bi ara gösteririm ve baş parmağımı bileğime değdirebilme yeteneğimden ondan sonra gelişti.Bu özelliklerle dünyayı değiştiricem.....
Genel olarak sırtım ve göğsüm.Benim canlarım.Lise bittikten sonra ilk senemde kazanamadım üniversteyi evet çalışmadığımdan evet serseriliğimden ama konum bunlar değil.Dershaneye gittim orda yeni bir çevre önceden birbirinizi görmüşsünüzdür hatta kavgalarınızı görmüşsünüzdür ama tanışmamışsınızdır orda tanışırsınız ya da kan davalı denecek kadar sevmedikleriniz vardır orda hani dersanede herkes sivildir ya okuldakinin aksine orası daha rahat bir ortam herkeste bir lise bitti büyüğüz biz tavırları kendini göstermek istiyen biz mafyayız diyen tayfada takım elbise kravatsız ama altın kolyeli.Biz her zamanki gibi takılırdık kantinde derslerde derslerden sonra biraz çalışırdık ilk zamanlarıydı zaten havalar daha soğumaya başlamamıştı bile gayet güzel gidiyordu herşey.Takiii omzuma iki kez dokunup "Birader bi bakar mısın?" ' ı duyana kadar anlamıştım sesteki duygu nefretinden başıma bi iş geleceğini bi şekilde tedbirli olmalıydım merdivenlerdeydik hemde ya 3 ya da daha fazla kişilerse elinde sonunda yuvarlayabilirler hiç olmadı bıçaklayabilirler kalemle bıçaklayabilirlerdi bi şekilde başıma bi bela almıştım ama sebebini bile hatırlamıyorum arkamı döner dönmez bi yumruk geleceğini düşünerek kendimi korumaya alaraktan döndüm ve bi yumruk gelmedi adam yakamdan tutup kafa attı.O.Ç. . Neyse bunlarla biraz kapışıp biraz kaçma modunda ilerliyordum önde olduğum için hızı belirliyen bendim biraz hızlı inip bi anda durunca gelen çok hızlı geliyo tam vurucakken çekilince dümdüz devam ediyo ondan sonrakine ben vuruyorum en arkadaki zaten yetişemiyo ilk giden o sırada çıkiim derken bitane benden yiyo arada bende çok yiyorum ama durup dayak yemektense bölesi daha iyiydi.Sonradan öğrendim yalan mı yanlış bi haber sonucu bunlar başıma geliyormuş.En arkadaki zaten yetişemeyeceğini anladı ve cebinden telefonu çıkardığını gördüm bu sırada hala merdivenlerden inmekteyiz ama çok az merdiven kaldı 20 öle 25 kadar.Dersanenin altında çerçeveci vardı bizim ama bu resim çerçeveleri değil bildiğimiz pimapenci ama tahta çerçeleride yapıyor.En arkada kalan puşt orda çalışan abisini aramış ve beni tarif edip gelince durdur demiş.Abisi saolsun sen tahta çerçeveyi ben arkamdan niye gelmiyolar diye bakıp geri dönene kadar sırtıma geçir.Gerisini hatırlamıyorum.Abisini iyi dövmüşüm de ondan sonra çocular mı kaçmış yoksa ben mi kaçmaya devam ettim yoksa bütün olay orda ben abisini dövdükten sonra bitti mi inanın bana hatırlamıyorum.Şu anda sırtımda 3 boğazımdakilerle 5 göğüsümdekilerle yaklaşık 7 tane bu yüzden yaram var hepside dikişli....
Neden bunları anlattım?İnan bilmiyorum.Yazmak istedim bişeyler ve bunlar döküldü dudaklaırmdan parmaklarıma odan klavyeye döküldü bunlar benim istediğim ya da istemediğim bişey değildi olması gerekiyordu.Oldu başka bir yolu olsa inan bana denerdim.Bu acılar kolay değillerdi ama onlardan başka yolum yoktu ben ben yapan şeylerdi onlar.Yoktu başka bir yolu anla bunu yok.....Hah şimdi hatırladım bu kavgaların ortak bir iki yanını 1.hepsinde ben dayak yiyorum. 2.Hepsinde tek başıma kalıyorum. Unutma M. insan tek kaldığında da yaşayabilir bunca şeyden sonra gülebilir ağlayabilir bağıra bağıra şarkı söliyebilir.Pek çok acın varmış ya hani bunca zaman biriktirmişsin.Benim biriktirmeye fırsatım olmadı ki hep bol bol verdiler.Hep güldüm ne kadar çirkin bi gülüşümde olsa ne kadar gülerken canım acısada.Hani gözlere hassasımdır ya ilk anlattığım olay yüzünden.Ben bunca şeyden çıkıp hala arada bir güneşe bakar ona göz kırpar ve gülümseyerek yaşamaya devam etmeye çalışıyorum.Sanada aynısını öneririm.Yaşamaya devam etmeye çalış.Bunaltma artık kendini evet ben yokum ama bir telefon kadar da yakınındayım. Her istediğinde ara ama unutma biz artık seninle sevgili değiliz.....
Seni seviyorum M.