Thursday, December 2, 2010

Zamanıma.....

Çocuk vardı bitane böle eski bi çocuk ama bu.Pek şimdilerdeki gibi teknolojiden anlıyan o saçları joleli olan bayramlarda el öpmeyi artık garipsiyenlerden değil.Gayet böle günlerde pantolonunu gömleğini ve yeni papuçlarını giymeyi seven.Para için diil de el öpünceki mutluluğu hissedebilenlerden.Hani az kalanlardan yani.Neyse çok büyüdü bu çocuk bu zaman içinde.Arada aklına hep geliyordu nasıl bu kadar çabuk büyüyor.Ve bunu durdurmanın bi yolu var mı diyordu.Herkes gibi.Önce arkadaşlarıyla top oynardı tek derdi olan gol atıp gönüllerde taht kurmak ama pek fazla olmadı bu gene fena değildi ama daha iyileri hep vardı.Bıraktı futbol u basketbol oynamaya başladı ne kadar kısa olursam oliimm o topu ellerimdeyken sokucam o potaya dedi ve yaptığında tüm klüpler peşinden koşmaktaydı.Kimse inanamamıştı o kadar sıçranabiliceğine.Basketide bıraktı.Yüksekten düşünce bilekleri kırdı bi defasında.Kötü şans.Sonra koşmaya karar verdi.100 metre çalışmalarına başladı yokuş yukarı koştu hep rekora gidermiydi bilmiyorum ama azimi vardı taki gönlü geçene kadar bu arada yaptığı sporun haddi hesabı yok ama saymak istemiyorum senin aklına buz pateninden snowboard tan tutta badminton a kadar ne geliyorsa hepsini yaptı dövüş sporlarında iyiydi filan.Hep spor zamanını geçirdi bu çocuğun büyüdüğünün bile farkında değildi taki karakoldaki komser söliyene kadar.Omzunda kanlar oturuyordu "kim yaptı sölesene çocuk mu sanıyorsun sen kendini?" hastahaneden yeni çıkmış gelmiş.Korkuyo.Bilmiyor ki daha büyüdüğünü.Orda anladı ilk.Derken hayattan çekmedi hiç kendini insanlar arasında koşmaktan hiç utanmadı hatta çoğu yere koşarak gitti geldi.Ve zamanının nasıl geçtiğini anlamadı.Taa ki Onu görene kadar.O kim mi? O zaman yani onun sıfatlarından birtanesi zaman olabildiği geliyo aklıma.Çocuk zamanı gördü.Ve aşık oldu.Zaman onunlayken nasıl geçiyor belli değil.Ama o yokken zaman duruyordu.Daha ne olsun.Onunlayken konuşmaktan bile korkardı çocuk niye mi dikkati dağılırda bakmayı dikkatlice yapamazsa diye.Her detayını her ayrıntısını beynine öle bi kazımıştı ki gözlerini kapattığında zihninde değil gözleriyle silüet görebilir hale gelmişti.Nasıl olabilirdi ya.Kalbine soruyor her gece ama kalbi deli gibi atmaktan cevap veremiyordu.Çocuğun birtek kalbi kalmıştı çocuğu seven o yüzden bu kadar fazla atıyordu.Yoksa bu acı çok fazlaydı çocuk için.O zamanlar zaman geçmiyordu.O da naapsın okul ders işte üniverste hayatı yeniden spor.Araba.İçki.

Saygılar...

No comments: