Tuesday, December 14, 2010

Diyelim ki...

Düşün şimdi....

Monster da olduğunu düşün...

Yazıyı oku sonra gözlerini kapat aklında kalanları düşün...

Hava sarımsı böle sonbahardan yaza dönen bi akşam üstü gibi düşün..

Konuşmuşuz gülüşmüşüz kıskanmışız birbirimizi belki biraz öpüşmüşüz..

Hava giderek mavimsi bi karanlığa bırakmakta kendini düşün..

Arka koltuktayız ön camdan batan güneşe yavaş yavaş ışıldıyan şehre bakıyoruz...

Sarılmışım sana başın göğsümde...

Uzatmışız ayaklarımızı bi yere...

Saatler yine sen olduğun için bana saniyeden farksız geçmiş, ben nasıl o kadar çabuk hareket ettiğimizi bile algılayamamışım...

Gülüşüp eğlenmişiz tüm gün nerdeyse yemeği bile monster da yemişiz..

Ön koltuklardayız şimdi..

Hala hiç bi yere gitmiyoruz..

Karşında bi şehir olduğunu düşün..

Işıkları parıldıyan..

"Tut elimi" diyorum sana...

Manasız bakıyosun...

"Niye?"

"Sadece tut..."

"Peki..."

Hisset şimdi gözlerini kapatıp ordaki ışıkların hangisini söndüremezsin?

Hisset şimdi hangisini söndüremem?

Hisset şimdi tüm dünyayı seninle alırım karşıma hisset...

Okuma sadece kapat gözlerini sonra devam edersin okumaya...

Yaslan arkana...kapa...hayal et..hisset..

Bak yanındayım....

No comments: