Thursday, January 1, 2009

Derlenip Toparlanma.....

Artık meditasyonun sonlarına geldiğini anladı.Ne zaman bunun farkına varsa dikkatinin dağılmamasını sağlamak için sadece bir kelebeğin kanat çırpışıyla karanlıkta bir timsahın kediyi yemesini düşünürdü.İkiside sizin gözünüz önünde olup ordan kaçmayı başarabilirseniz anlarsınız ki bu konsantre istiyen bir iştir.Meditasyonunu tamamladıktan sonra etrafında bakıntı her zamanlı artist edasıyla etrafta kim vardı kim yoktu neler olmuştu önce bir gazete bulmalıydı tabi bir de restaurant o timsahın neden o kediyi yediğini böle anlarda daha iyi anlıyordu.Tea hause diye bi yer çarptı gözüne hep girmek isterdi ama hiç girmedi acaba yemekleri iyi miydi diye düşünmedi bile direk daldı elinde birkaç gazete genede gözüne ilişen haftalık gazeteyide aldı diğerlerini düşürme pahasına.Gözler ona döndü diğer gazeteler düşünce garsonlardan biri direk yardıma geldi ama boş geldi gelene kadar gazeteleri toparlamıştı bile.Herkesin ona bakmasına rağmen sanki bu duruma çok alışıkmışçasına rahattı ne de olsa yeni meditasyondan çıkmıştı ve kendini iyi hissediyordu.Oturdu bir masaya garip sandalye ve aralıkları olan bi masa.Açıklamayacağım gidin görün.Menü geldi ana yemeklere baktı yemediği bişey yoktu.Hep yenilikçi olduğundan yeni bişeyler yemek istiyordu bu açlığından bile daha önemliydi o yüzden tavuklara yöneldi belki orda değişik bişey bulabilirdi birden gözüne daha önceleri bir arkadaşını tavsiyesi parladı.Köri Soslu Tavuk. Yiyin.Evet ya köri soslu tavuk yanında da kola ve birazcık ekmek(birazcık=400fırın) yemekten sonra meditasyonun verdiği rahatlık andorfin seviyesinin 2 ye katlanmasıyla rahatlıkta 2ye katlanmıştı.Ne güzeldi yemek yemek.Ne güzeldi normal olmak.Birden dikkatinin dağılması bi lambanın patlamasıyla oldu dikkatini hiç dağıtmadan etrafına bakıntı herkeste bi korku vardı normal hiç bişey yokmuş gibi durması dikkatleri üstüne çekiyodu bi anda uyanmış numarası yaptı garsonu çağırıp noolduğunu öğrenmek üzere onunla konuştu merak edilecek bişey olmadığını sadece elektrik voltajının artıp azalmasına lambanın dayanamadığını sölemişti garson ama O öle olmadığını biliyordu.Hesabını ödedi ve geri dönüş zamanı gelmişti.Birkaç küçük adımdan sonra tabikide.Meditasyona başlıyalı 12 gün olmuştu anca derlemişti kendini disipline ihtiyacı olduğunu kendi bile farkedememişti sadece bu süre içersinden kendine çok dalaşanları biraz fazla hırpalamıştı o kadar genede bi kaç kişinin kendisine iyilik borcu olduğunu ve birilerinde kendine ait bişiler olduğunu biliyor ve hepsini bir sıraya koyuyordu.Uzaklaradan gelen eski bir dostu vardı.Yakın zamanda onu görmeliydi özlemle bilgiye ihtiyaç arasında bişey hissetti bilgi olmasa bile görüşmeye karar verdi.Listenin başı uzaktan gelen dostla buluş......

No comments: