Tuesday, October 28, 2008

Her Gece Başka Bir Alemde.....

   Ilk öksürdüğünde önce farkına varamadı aslında elinde bulunan peçetetye gelen kırmızılığın kan mı yoksa içtiği 3. sınıf şaraptan mı olduğunun.Farkına varmaya çabalamadı ama ağzındaki bu tat şarap olmalıydı evet evet şarap.Yoksa bu kadardı da fazlaydı ona karşı fazla silah çekilmiş olurdu dengeler bozulmuş olurdu zaten yeterince kurşundan sıyrılmaya çabalaması bi bataklıkta dövüşüyo olması zaten yeterince kendini zorluyodu daha fazlası yok yok o da insandı nede olsa şarap dedi ve geçti.Çevresindekiler nedensiz bi şekilde yaptıklarına anlam veremediler o ise bütün herşeyi tüm çıblaklığıyla anlatıyordu.Neden farklı tepkiler beklediler peki o ndan o nun bi fazlası mı vardı?O nun tek istediği özgürlüğüydü ve nasıl davranmak istiyorsa öle davradığını sölediği halde yaptıklarına aldığı tepkiler çok can acıtıcıydı anlaşılamadı.Ailesi akrabaları okulu kendi hayatı kendi hayatsızlığı vicudu kanatları filanları falanları terslikleri herşey ters gitmeye başlamıştı kanatlarının birisini yeni onarmıştı çıktığı büyük savaştan sonra belki bi kaç saniyelik güneşi gördü bütün o bulutların üstünden ama kanatlarına takılan kancalar onu acılı ve sert bi şekilde gök yüzünde asılı kalmasına neden olmuş ve geri aşşaya düşmeye başlamıştı şoktaydı anlamsızdı bütün olanlar olmakta olmayanlar ya da olanlar. Kanatlarını kontrol etti hasar dayanılmayacak kadar büyük olmamasına karşın şaşkınlıktan duyduğu acıyı hissedemedi ve bu yüzden yansıtamadı da o.... o zavallı değildi olmadı olmayacaktı da ama o.O nu anlamalarını bekledi neyse.... kanatlarına bakıp burdan baba denilen o kavrama kadar gidebiliceğini anladı ve yönün o yöne çevirip kanatlarındaki kancaları çıkartıp gitti babanın yanına açıklama en azından başka şeyler beklerken bi kanatı sorgusuz sualsiz uykuda local anastezi ile alınmıştı uyandığında sadece bi acı hissetti tek kanatla uçulmazdı ki ya da devamlı döne döne uçmak zorunda idi.Babasını mesleğinden babasına danışmaya giderken farketti çöpteki kopuk kanadını üzüldü ama babaydı ve bi bildiği olmalıydı diye düşünmüştü bişey sölemedi dilindeki onlarca kitaplara karşın.O yaşadıklarından sonra uzuun bi zamandır hissedemediği büyüme duyusunu hatırladı hatırlamakla kalmadı buna susamış gibi sanki bi anda büyümeye hayatını yaptıklarını yapabiliceklerini yapması gerekenler görmüştü gözleri ne büyüdü ne küçüldü ne de yaş geldi(keşke gelebilseydi) zamanı zaten normallere göre çok hızlı yaşıyan hayatın zamandan ibaret olduğunu düşünen o yaklaşık 70 gün boyunca uyuyamadı uyduysada çok nadirdi istemsiz bayılmalar ya da insanların "içim geçmiş" tabiriydi bunlar.Geri döndü ankaraya otobüsler saolsun.uzuun yolculuklar artık mola yerlerindeki çalışanlarla ahbap olmuştu neredeyse.Mekik dokudu.Aynı olayı uzun zamanlarda farklı 2 ya da 3 kişiden dinliyip üzerine 50 kişiden yorum alınca zor oluyormuş bu hayat anlamında değil olayı kavrama anlamında.Keşke dokuduğu mekikler bi işe yarasaydı yaramadı.Tam okulu düzelicek dediler bi şekilde oldu işte okul için af çıkardılar bu defa yan çizdi babası annesi destek olacağını söledi peki dedi biliyodu bu son büyük fırsatı olduğunu ama annesi dahil kimse artık o na inanmıyordu çünkü metaryalist dünya da kanıtsız bi başkasını inandırmak gerçekten zor oluyordu artık insanlar en yakınınzdakiler bile gözlerinize bakıp size inanmıyabiliyorlar acı ama gerçek.Bunlar hazmetmek için tek kalmak istedi anlaşılmadı yine yanlış anlaşıldı hep açıklama yapmak zorunda kaldı.Aklına gelmesin diye eğleniyor gibi görünüyo şu aralar daha fazla soru gelmesin diye sadece neyse.....Bunları hazmetti beyni kalbi ciğerleri vicudu hayat mı derler yoksa başka bişey mi bu kahpe dünyada olabilir ya da herne diyorsanız işte....Bi yumruk daha baba tarafından ne olduğunu yazmayacak olmam bu olayın gerçek olduğunu değiştirmeyecektir ama yeterince acı verdiğini sölemek isterim.Yakında evlatlıktan da atar tam olur diyelim anlayan anlasın işte.Bunu hazmetmek.....hele babanız sizin için herkül kadar güçlü zeus kadar bilgili ve çok cana yakın olmasada(hani arkadaşlarınızın babası sizle oturur sizde babanızın öle olmasını dilersiniz ama yinede sizin babanız sizin için bitanedir ya öle işte) hani öledir ya işte çok zor.Sonrada o na neden maske takıyosun diyolar.... demeyin......ya da insanlar hep o na neden bu kadar gri yazıyosun diyolar yazılarını okurken içimiz daralıyo yalan bişey yazmıyorum ki ya da her gün yaptığım aptal saptal şeyleri yazmıyorum ki önemli şeyleri yazmaya çalışıyorum ama herşeyi her an yazamam ki başıma 1001 tane olay geliyor unutmuyorum yazmayı ama içimden gelmiyor işte anlayın ya.....babanın doğu yöresinde ne demek olduğunu bilenler varsa daha iyi anlayacaklardır beni babaydı işte hemde benim babam.....neyse.....

bu kadar açıklamadan sonra başlığa dönelim her gece başka bir alemde evet her gece başka bi alemde kafasını dağıtmaya çalışıyo duvara vurmaktansa para vermeden eğelenebildiğin bi yer var mı bildiğin matığında devam ediyor kafası o kadar karışık ki hiç bişey düşünmeden dans etmek ya da kavga etmek arasında böle hani derler ya ufuk çizgisi o kadar bişey var ya da ölümle hayat arasında ki ince çizgi mi demeliyim? Siz seçin....../-\/-\/-\/-\/\-/\--------(kalp grafiği)

artık eskisi kadar parasıda yok aslında ilk ankaraya geldiğinde aldığının yarısından da az artık hele bi de o zaman türk lirası daha değerliydi yani biraz daha zor oldu yaşamak hayata tutunmak ya da bişeyler çabalamak yemek yemek bile artık ayrı bir dert az para çok dert 2 2 daha da 4 bu bu yani.Birileri fark edecek miyim? Acaba ne zaman fark eder yorum yaptım ama filan falan gibi şeyler yazıyolar her fark ettiğimi her an yazsaydım ne anlamı kalıcaktı ki ? Bu yapılan bir iyiğin hemen karşılığını beklemek gibi bişey değil mi ? Bazı şeyler biraz daha özel biraz daha karşılıksız olsa daha güzel olmaz mı? Mesela saygı dediğimiz nese ne kadar kaldı tartışılır ama daha sonra.

Artık kavgam başlıyor neyle bilmiyorum önümde ellerinde dikenli tellerle sarılmış sopaları tutan yılan kafalı insan elli kangal vicutlu yedi kollu yaratıklar var işin kötüsü bunlar sadece kapı önünde takılan korumalar belam büyük bi gecelik bi kavga değil benimkisi düşündüm de giriyorum bu kavgaya düşüdüm de dedim o kadar sözü düşüdüm de dedim en az 2 yıl diye ben bu kavgadan 2 yıl içinde kalkamayadabilirim o yüzden dedim ki:Benden daha iyisi çıkarsa düşünmeden git dedim benim içim acımıyo sanıyosun.Benim de canım var benimde kalbim var ama daha kolay bi yolu yoktu.Ben aç kaldım daha önce ya da sokağa atıldım ailem tarafından üşüdüm hemde çok çok dayak yedim o sokaklarda öle öle öğrendim böle yaratıklarla başa çıkmayı öle öle gelişti bu kadar empati yeteğim.Ama yoktu daha kolay yolu bi yol daha vardı senin karşına gelene dek hep onu kullanmıştım yalan diyolar ben gerçeği saklamak derdim gerekirse yine derim ama sana karşı işlemiyor bu sana hiç yalan sölemedim bunun ne kadar büyük bişey olduğunun farkına var ne kadar değerli olduğunu bil illa yanında olmam gerekmiyor düşün kü ben 2 kere askere gidicem ilkini bu dönem de yapıyorum diğerine daha çok var böle düşünmek daha kolay ama unutma türkiyede şu aralar çok fazla şehit veriliyo bunu da aklında tut ben bi gün yeter diyebilirim cart diye ölmem ama bu da bi ihtimal.Bütün bunları düşünmek nasıl kafasını ağrıtıyo insanın biliyo musun? Burunundan kan geliyo nefes alamıyosun......boğazında anlmasız bi sıcaklık ama bi de tat var dilin damağını yoklar damaktan değil daha böle bi koku gibi ama dışardan değil burnundan çıkan havada kan kokusu vardır.O kokuyu burnundan çıktıktan sonra alınca anlarsın ki burnun kanıyo.Bu bile başlı başına bi hikaye ya neyse......

bu gecelik sabahlık neyse onluk bu kadar....

o mu ? O na gelince o eğitimde savaş eğitiminde hala bi kaç eski savaş numarasını hatırlıyor mesela mı ? Kızılaya gitmek.Hani insanlar derler ya kızılay mııı? Ne var ki orda ? kızılayda ne yokki hayat var hiç bişey yoksa hayat o gri suratların arkasında ki hayatlar hele bi kızılaya gitsin parası olsun da öğreneceği çok şey var daha.....

hayatsız kalınca anca anlıyosun hayatının değerini ama hayatsız kalmayan anlıyamaz ki.....

savaşın yapabildiğim kadar bütün detaylarını yazmaya çalışacağım belki günü gününe olmayacak ama yazacağım en azından öle umuyorum

dikkat et kendine.....Bende çok özledim seni M....

No comments: