Wednesday, October 29, 2008

savaşın başlangıçı....

          Hani böle kötü arablar vardır ya mtvde bi program var pimp my ride diye arabaları alır ve daha önce hiç görülmemiş bi manyaklıkla ilginçlik abidesi haline getirir ve sahibine geri verir işte buna benzer bi yer buldum geçenlerde kendi evrenimde ayıp olmasın diye önce banyo yapmıştım evde ama taktir edersiniz ki yaralar banyoda gitmiyor sadece temizleniyorlar ama kirlerimi akıttım artık temizim ya da öle hissediyorum.neyse.... Mekana girdiğimde ilginç ilginç fikirler bana bakıyorlardı nasıl bişey istediğimi sordular önümdeki büyük savaştan bahsettim tam aradığımın onlarda olmadığını ama yinede arkadaşları sayesinde yardım edebiliceklerini sölediler ve beni yönlendirdiler....

Zırh kütüpanesi.....

Burada kafamdaki ve kafamdakiler yüzünde gözlermin bana oyun oyadığın şeyleri önlemek için zırha sahip olmam gerektiği öğretildi ve okuyabiliceğim tarza dairkitaplar sölendi zırhımı almıştım artık gece korkularımın bi bölümü bu sayede gitmişti...

zırh kütüpanesinden çıktıktan sonra elime bi savaş aleti lazımdı savaşçı kişiliğimi ve aynı zamanda yapmam gerekenleri bana bildirecek normal hayatta sadece bir obje gibi görünecek bişeye ihtiyacım vardı.Evrenimde dolaşmam yaklaşık 2 ışık yılımı aldı ya da biraz daha fazla ama sonunda kendisi bana geldi zaten fikirlerde böle olacağını sölemişti ama unutmuştum ben 2 ışık yılı biraz fazla uzun bi zamandı nede olsa.

Gizli silahların tüccarı.....

kişiyi bulmam ne kadar zor olduğunu şöle özetleyebilirim burnumun ucundaydı sadece görmedim aslında nedensiz bi şekilde onu hep istedim o benim olmalıydı çünkü kendisini kullanan kişi onun özelliklerini bilmiyordu dedim ya normal gibi görülmeli normal hayatta bu kişi babamdı ve elindeki hiper özellikleri olan telefonu istemsiz bi şekilde aşırı istiyordum ama sadece sabrettim ve telefon bana geldi.....

telefon evet ne kadar silah gibi kullanabilirsiniz ki? ilk gördüğümde anlamıştım onun aslında bi telefon olmadığını sadece kendini açılmayı bekliyen pandoranın kutusu gibi saklıyordu kendini hak etmeyenlerden.içinde yapılacakları gösteren bi program istediğiniz yerden intenete girebiliyorsunuz medya player bile var kamerası ard arda 30 fotorafı çekebiliyor ya da daha geniş fotoğraflar inanılır gibi değil bu telefonla msn e bile girebiliyorsunuz hemde qwert klavyesi var inanılmaz bi aygıt.

ama bu özellikler savaşta kullanılmaz ki...

asıl özellikleri kendisinin 184 vuruş puanlık bi samuray kılıcına dönüşebilmesi ve zırhınıza artı 84 puan ilave edebilmesi istediğiniz an nerde olduğunuzu ve nereye gidicekseniz oraya götürebilmesi ayrıca bi özellik teleport değil ama yolu gösteriyo en azından düşmanlarımla nere çarpışacağımı sölüyor unuttuğum şeyleri unutmuyor.Artık güzel bir silahımda var....

savaş....kelimenin anlamı ne kadar da büyük aslında savaş denildiğinde hep aklıma kan acı çeken insanlar ya da birinin öldürmenin verdiği keyifle gülen şahısların yüzleri gelir gözümün önüne daha çok şey gelirde neyse....kelimenin anlamı o kadar büyükkü o kadar vahşetten çıkıp sex e bile gidebiliyor sonuçta ne demişler "savaşma seviş benimle" bağlıyacağım yer şu ki bu kadar büyük bir savaşta yaya kalmak zor olurdu beni istediğim yere uçurabilicek sesiyle uyuyan yer altı canavarlarının rüyalarını kabusa çevirebilicek ama üstünde olduğum zaman güçten başka şeylerde verebilmesi lazım dı bana ne biliim mesela beni anlaması ona göre gitmesi ve olgun olması lazımdı görünümü önemliydi herşeyden önce veee bu kadar özelliği ararken evrende dolaşırken herzamanki burnumun ucunda ki bişey çarptı gözüme hiç o gözle bakmamıştım ben ona ama aradığım bütün özellikler vardı onda halbuki daha önce çooook kere sırtına binmiştim beni hiç götürmediyse 8 ışık yılı götürüp getirmişti ama hiç yalnız değildim içindeyken ben onun
hani telefonu kaybedince değeri çıkar ya bu tam tersiydi telefonu bulunca değeri artmıştı sanki
ya da onu kullanan kullanamıyordu...

malesef evren kelimesini kulladığım için yani benim evrenim dediğim için diğer evrenlerle de bağlantılıyım evrenler arası dolaşma özelliğine sahip robotlar vardır bunlar için zaman yoktur istedikleri an istedikleri yerde ve zamanla olabilirler ama ruhlarıda yoktur sadece mantıkları vardır mantıksız geleni görmezden gelirler bunu açıklamak için şöle bi örneğim var 180le giderken düşen bi yaprağa çarpmak ne kadar önemlidir onlar için de mantısız şeyler böledir bu koca bi güneş olsa bile....neyse...bu robotlar benim evremine yakın bi yerlerde bi cihazlarını bıraktılar elbet birisi onu görene kadar bilene kullanana kadar kalıcak o şimdiki sahibinde bütün olayı toplamak gerekirse aradığım canavarımı buldum "The MonsTeR" kendimi bu kadar güvende hissedebildiğim başka birşey daha var mı bilmiyorum herhalde yok ya da şu anda aklıma gelmiyor.....Aynı silahta olduğu onunda kendini pek belli etmemesi çevredeki oluşucak savaşta kullanılacak haliyle normal hayataki halinin aynı olmaması gerekiyordu o yüzden kendini 77 model bi mercedes e çevirmiş olmasını o kadar doğal karşılıyorum ki anlatamam.Arada bir kükreyince ben bile bazen korkuyorum......bu da tamam.....

savaşlarda bilirsiniz belki kaleler olur hani bi taraf başka bi tarafın kalesini eğer feth ederse o zaman savaşın üstünlüğünü kendi lehine çevirmiş olur benim bi kalem var onu güzel temiz tutmaya çalışıyorum bu biraz zor oluyor çünkü kale olarak evim var 3 artı 1 tek başıma temizlemek zor oluyo bu kadar sene sen bi tarafını büyüt sonra gel o kadar evi temizle zor diil ama yapmaya yapmaya zorlaşıyor neyse sonuç olarak var bi kalem ve istemediğim biri birşey varsa uzak tutmaya çalışıyorum...genelde başarılıyım.....

savaşmak için gerekli olan herşeyim neredeyse tamam düşmanlarım bile hazır sadece zaman var bekleme zamanı bazı kurallar çıkıcak resmi yerlerde yayınlanacak ondan sonra savaşmak için gidicem oraya ilk düşmanım okuyacağım yer olucak eski ve güçlü bir düşmanım yaklaşık 3 4 yıldır savaşıyoruz genel olarak o kazanmasına rağmen yılmadan gitmeye devam ediyorum kazanan tanıdıklarım var gördüm biliyorum bende kazanabilirim evrenimdeki insanlarımı korumak için bu savaşa gözüm kapalı gidiyordum artık gözlerim açıldı.....

yinede savaşmak için eğitim gerekiyor ki önceki hocalarımdan edindiğim bilgileri tazelemek benim için pekte zor olmayacaktır kitapları açıp teknikleri öğrenicem yumruk atmaları tekmelerin yükseklik alçaklıklarını başka hallerini türkçelerini ezberlemek ya da kalıp halinde kombo dediğim vuruşları yeniden gözden geçirmek savaş tekniklerini nerede uygulamak gerekir bunları yapmaya başladım fena gitmiyor eskiden korkarak yaptığımı artık güçlü bi şekilde yapıyorum madem kahraman olucam önce cesaret gerekiyor dünya gezegeninden birisi var bişey sölemişti evrenler arası çok dolaştı o söz beni ve evrenimi pek etkilemedi ama şu an cut diye oturur diye düşünüyorum söz şu : Sonunu düşünen kahraman olamaz.....

görücez bakalım.....

savaşa az kaldı.....

Tuesday, October 28, 2008

Her Gece Başka Bir Alemde.....

   Ilk öksürdüğünde önce farkına varamadı aslında elinde bulunan peçetetye gelen kırmızılığın kan mı yoksa içtiği 3. sınıf şaraptan mı olduğunun.Farkına varmaya çabalamadı ama ağzındaki bu tat şarap olmalıydı evet evet şarap.Yoksa bu kadardı da fazlaydı ona karşı fazla silah çekilmiş olurdu dengeler bozulmuş olurdu zaten yeterince kurşundan sıyrılmaya çabalaması bi bataklıkta dövüşüyo olması zaten yeterince kendini zorluyodu daha fazlası yok yok o da insandı nede olsa şarap dedi ve geçti.Çevresindekiler nedensiz bi şekilde yaptıklarına anlam veremediler o ise bütün herşeyi tüm çıblaklığıyla anlatıyordu.Neden farklı tepkiler beklediler peki o ndan o nun bi fazlası mı vardı?O nun tek istediği özgürlüğüydü ve nasıl davranmak istiyorsa öle davradığını sölediği halde yaptıklarına aldığı tepkiler çok can acıtıcıydı anlaşılamadı.Ailesi akrabaları okulu kendi hayatı kendi hayatsızlığı vicudu kanatları filanları falanları terslikleri herşey ters gitmeye başlamıştı kanatlarının birisini yeni onarmıştı çıktığı büyük savaştan sonra belki bi kaç saniyelik güneşi gördü bütün o bulutların üstünden ama kanatlarına takılan kancalar onu acılı ve sert bi şekilde gök yüzünde asılı kalmasına neden olmuş ve geri aşşaya düşmeye başlamıştı şoktaydı anlamsızdı bütün olanlar olmakta olmayanlar ya da olanlar. Kanatlarını kontrol etti hasar dayanılmayacak kadar büyük olmamasına karşın şaşkınlıktan duyduğu acıyı hissedemedi ve bu yüzden yansıtamadı da o.... o zavallı değildi olmadı olmayacaktı da ama o.O nu anlamalarını bekledi neyse.... kanatlarına bakıp burdan baba denilen o kavrama kadar gidebiliceğini anladı ve yönün o yöne çevirip kanatlarındaki kancaları çıkartıp gitti babanın yanına açıklama en azından başka şeyler beklerken bi kanatı sorgusuz sualsiz uykuda local anastezi ile alınmıştı uyandığında sadece bi acı hissetti tek kanatla uçulmazdı ki ya da devamlı döne döne uçmak zorunda idi.Babasını mesleğinden babasına danışmaya giderken farketti çöpteki kopuk kanadını üzüldü ama babaydı ve bi bildiği olmalıydı diye düşünmüştü bişey sölemedi dilindeki onlarca kitaplara karşın.O yaşadıklarından sonra uzuun bi zamandır hissedemediği büyüme duyusunu hatırladı hatırlamakla kalmadı buna susamış gibi sanki bi anda büyümeye hayatını yaptıklarını yapabiliceklerini yapması gerekenler görmüştü gözleri ne büyüdü ne küçüldü ne de yaş geldi(keşke gelebilseydi) zamanı zaten normallere göre çok hızlı yaşıyan hayatın zamandan ibaret olduğunu düşünen o yaklaşık 70 gün boyunca uyuyamadı uyduysada çok nadirdi istemsiz bayılmalar ya da insanların "içim geçmiş" tabiriydi bunlar.Geri döndü ankaraya otobüsler saolsun.uzuun yolculuklar artık mola yerlerindeki çalışanlarla ahbap olmuştu neredeyse.Mekik dokudu.Aynı olayı uzun zamanlarda farklı 2 ya da 3 kişiden dinliyip üzerine 50 kişiden yorum alınca zor oluyormuş bu hayat anlamında değil olayı kavrama anlamında.Keşke dokuduğu mekikler bi işe yarasaydı yaramadı.Tam okulu düzelicek dediler bi şekilde oldu işte okul için af çıkardılar bu defa yan çizdi babası annesi destek olacağını söledi peki dedi biliyodu bu son büyük fırsatı olduğunu ama annesi dahil kimse artık o na inanmıyordu çünkü metaryalist dünya da kanıtsız bi başkasını inandırmak gerçekten zor oluyordu artık insanlar en yakınınzdakiler bile gözlerinize bakıp size inanmıyabiliyorlar acı ama gerçek.Bunlar hazmetmek için tek kalmak istedi anlaşılmadı yine yanlış anlaşıldı hep açıklama yapmak zorunda kaldı.Aklına gelmesin diye eğleniyor gibi görünüyo şu aralar daha fazla soru gelmesin diye sadece neyse.....Bunları hazmetti beyni kalbi ciğerleri vicudu hayat mı derler yoksa başka bişey mi bu kahpe dünyada olabilir ya da herne diyorsanız işte....Bi yumruk daha baba tarafından ne olduğunu yazmayacak olmam bu olayın gerçek olduğunu değiştirmeyecektir ama yeterince acı verdiğini sölemek isterim.Yakında evlatlıktan da atar tam olur diyelim anlayan anlasın işte.Bunu hazmetmek.....hele babanız sizin için herkül kadar güçlü zeus kadar bilgili ve çok cana yakın olmasada(hani arkadaşlarınızın babası sizle oturur sizde babanızın öle olmasını dilersiniz ama yinede sizin babanız sizin için bitanedir ya öle işte) hani öledir ya işte çok zor.Sonrada o na neden maske takıyosun diyolar.... demeyin......ya da insanlar hep o na neden bu kadar gri yazıyosun diyolar yazılarını okurken içimiz daralıyo yalan bişey yazmıyorum ki ya da her gün yaptığım aptal saptal şeyleri yazmıyorum ki önemli şeyleri yazmaya çalışıyorum ama herşeyi her an yazamam ki başıma 1001 tane olay geliyor unutmuyorum yazmayı ama içimden gelmiyor işte anlayın ya.....babanın doğu yöresinde ne demek olduğunu bilenler varsa daha iyi anlayacaklardır beni babaydı işte hemde benim babam.....neyse.....

bu kadar açıklamadan sonra başlığa dönelim her gece başka bir alemde evet her gece başka bi alemde kafasını dağıtmaya çalışıyo duvara vurmaktansa para vermeden eğelenebildiğin bi yer var mı bildiğin matığında devam ediyor kafası o kadar karışık ki hiç bişey düşünmeden dans etmek ya da kavga etmek arasında böle hani derler ya ufuk çizgisi o kadar bişey var ya da ölümle hayat arasında ki ince çizgi mi demeliyim? Siz seçin....../-\/-\/-\/-\/\-/\--------(kalp grafiği)

artık eskisi kadar parasıda yok aslında ilk ankaraya geldiğinde aldığının yarısından da az artık hele bi de o zaman türk lirası daha değerliydi yani biraz daha zor oldu yaşamak hayata tutunmak ya da bişeyler çabalamak yemek yemek bile artık ayrı bir dert az para çok dert 2 2 daha da 4 bu bu yani.Birileri fark edecek miyim? Acaba ne zaman fark eder yorum yaptım ama filan falan gibi şeyler yazıyolar her fark ettiğimi her an yazsaydım ne anlamı kalıcaktı ki ? Bu yapılan bir iyiğin hemen karşılığını beklemek gibi bişey değil mi ? Bazı şeyler biraz daha özel biraz daha karşılıksız olsa daha güzel olmaz mı? Mesela saygı dediğimiz nese ne kadar kaldı tartışılır ama daha sonra.

Artık kavgam başlıyor neyle bilmiyorum önümde ellerinde dikenli tellerle sarılmış sopaları tutan yılan kafalı insan elli kangal vicutlu yedi kollu yaratıklar var işin kötüsü bunlar sadece kapı önünde takılan korumalar belam büyük bi gecelik bi kavga değil benimkisi düşündüm de giriyorum bu kavgaya düşüdüm de dedim o kadar sözü düşüdüm de dedim en az 2 yıl diye ben bu kavgadan 2 yıl içinde kalkamayadabilirim o yüzden dedim ki:Benden daha iyisi çıkarsa düşünmeden git dedim benim içim acımıyo sanıyosun.Benim de canım var benimde kalbim var ama daha kolay bi yolu yoktu.Ben aç kaldım daha önce ya da sokağa atıldım ailem tarafından üşüdüm hemde çok çok dayak yedim o sokaklarda öle öle öğrendim böle yaratıklarla başa çıkmayı öle öle gelişti bu kadar empati yeteğim.Ama yoktu daha kolay yolu bi yol daha vardı senin karşına gelene dek hep onu kullanmıştım yalan diyolar ben gerçeği saklamak derdim gerekirse yine derim ama sana karşı işlemiyor bu sana hiç yalan sölemedim bunun ne kadar büyük bişey olduğunun farkına var ne kadar değerli olduğunu bil illa yanında olmam gerekmiyor düşün kü ben 2 kere askere gidicem ilkini bu dönem de yapıyorum diğerine daha çok var böle düşünmek daha kolay ama unutma türkiyede şu aralar çok fazla şehit veriliyo bunu da aklında tut ben bi gün yeter diyebilirim cart diye ölmem ama bu da bi ihtimal.Bütün bunları düşünmek nasıl kafasını ağrıtıyo insanın biliyo musun? Burunundan kan geliyo nefes alamıyosun......boğazında anlmasız bi sıcaklık ama bi de tat var dilin damağını yoklar damaktan değil daha böle bi koku gibi ama dışardan değil burnundan çıkan havada kan kokusu vardır.O kokuyu burnundan çıktıktan sonra alınca anlarsın ki burnun kanıyo.Bu bile başlı başına bi hikaye ya neyse......

bu gecelik sabahlık neyse onluk bu kadar....

o mu ? O na gelince o eğitimde savaş eğitiminde hala bi kaç eski savaş numarasını hatırlıyor mesela mı ? Kızılaya gitmek.Hani insanlar derler ya kızılay mııı? Ne var ki orda ? kızılayda ne yokki hayat var hiç bişey yoksa hayat o gri suratların arkasında ki hayatlar hele bi kızılaya gitsin parası olsun da öğreneceği çok şey var daha.....

hayatsız kalınca anca anlıyosun hayatının değerini ama hayatsız kalmayan anlıyamaz ki.....

savaşın yapabildiğim kadar bütün detaylarını yazmaya çalışacağım belki günü gününe olmayacak ama yazacağım en azından öle umuyorum

dikkat et kendine.....Bende çok özledim seni M....