uzun zamandan sonra.....
Gerçekten uzun zaman olmuştu aslında, hem yeni bişeylere başlamaya hemde yeni yazı yazmaya bişiyler başlama derken ne bi ilişki ne başka bişi sadece artık özgür olduğumu hissediyorum ki bu benim içim güzel birşey.Hepimizin anıları ve yaşadıkları vardır hepsi birer hayat tecrübesi hepsi hatıralarda kalan yeni bişiler, bazen eskilerle karışır yastığına başını koyduğunda için ne kadar acısada kesinlikle bi anıdan diğerine atlarsın ya hani işte onlardan benim artık içim acımıyo artık gülümüsüyebiliyorum ya da öle yapabiliyomuş gibi hissediyorum iki durumdada farketmez aslında.Artık benim gibi o da herkes gibi oldu.Bi anda olmasada oldu işte artık maziye karıştı sevda yeminim.Yağmur hepimizin üstüne yağar kimimizi ıslatır kimimizi ıslatmaz ben de artık ıslananlardan olduğumu sırılsıklam ıslandığımda anladım hemde dolunaylı bir gecede çok garipti.Yolda tek başıma yürüyordum ya eve gidiyordum ya da evden gidiyordum dolunay vardı kalamadım evde ev bile boğdu beni ellerim ceplerimde altımda yırtık kotum üstümde deri ceketim biraz fermuarınıda çekmişim üşüyodum galiba mikailden biraz yağmur istemiştim kendisi biraz dengesizdirde fazladan vermiş yağmuru galiba iliklerime kadar üşüdüğümü hatırlıyorum aklımda tek bir düşünce acaba nasıl varıcam bu işin sonuna.Sonuç olarak ben Toprak'ım ve bunu korumaz zorundayım diye düşünüyordum derken aklıma arkadaşlarım geldi.Eğer arkadaşlarım beni sadece ben gülümserken seviceklerse neden arkadaştılar ki? Bi an düşündüm galiba aralarında beni gülümsemesemde sevicekler vardı.Bu yüzümde uzun zamandan sonra ilk gülümsemeyi yarattı ve gerçektide yürürken dolunay çarptı gözüme baya canım acıdı ama aldırış etmeden yürümeye devam ettim.Yanımdan geçen arabaların üzerime fırlattıkları korna ve yağmur sularına aldırış etmiyordum ne de olsa üstümden bulutlar geçmişti benim ve gök yüzü bi kez daha benim için ağlıyordu ama bu defa nedenini bende bilmiyordum bazen insan ağlamakta ister ya ben ağlıyamam işte kendime göre saygısızlıktır çünkü bu neyse yürümeye devam ettim yolda birisine rasladım bana bişiler söledi kulaklığımı çıkarttığımda şehre yeni geldiğini ve aç olduğunu söledi o gün dolmuşa binmiştim cebimde üç milyon sekizyüz bin vardı hepsini verdim çok şaşırdı teşekkür edicekti kelime bulamadı ben kulaklığımı taktım ıslanmaya devam ettim duyduğum tek şey şarkı arasında kalıcak yerim olup olmadığını sordu hafifçe dönüp gülümsedim başımı öne doğru salladım ve devam ettim yürümeme acaba gerçekten iyi şeyler yapınca iyi şeyler mi olurdu? Mikail yağmurun yeterli olduğunu düşünmüş olucakki yawaşlamaya başlamıştı yağmur artık benim adımlarımda gök yüzü yavaş yavaş yerini pürüzsüzlüğe bırakmıştı ve dolunay gene çıkmıştı karşıma.Uzun zamandan sonra yeniden yürümenin verdiği hazla devam ediyordum yavaş yavaş dişlerim sivrileşip omuzlarımdan kanatlarımı hissetmeye başlamıştım garip bişiler oluyordu yeninden mideme sanki bişi çıkıyordu artık bedenimden sanki yürüken bi dala takılmışta beni gitmemem için geriye doğru çekiyordu, umursamadım yürümeye devam ettim geliceği düşünüyordum bunu genelde yapmam arada bir yapıyorum galiba ama büyük çoğunlukla günümü yaşarım ertesi gün farklı bir gündür.Bir gündür yürümüştüm (kendi zaman dilimimle birkaç gün) ayaklarım yorulduklarını sölüyordu yağmur dinmişti artık Mikailini kafa güzel ver ordan bi rüzgar tam olsun dedim kulaklarımdaki uğultusunu sevdiğim gibi ıslak pantolonuma değen bacaklarımının soğukluğundan da bi o kadar nefret ediyordum ama toprak kokusunu uzum zamandır alamamış olmanın verdiği yük kalkmıştı artık içimden burnumda buram buram tüten o kokuyu uzun zamandır arıyodum ki parfümü yapılsa ilk alıcak benimdir herhalde.Nedendir bilemem artık kendimi göründüğümden fazlası gibi hissediyordum sanki bi çocuk şiiri gibiydim , sanki artık dolunay bendim, sanki artık geri dönmüştüm tüm gücümle hemde hani kavga anında karşı taraf sizden daha güçlüdürde size doğru yürür ya korkar ama belli etmezsiniz tam o anda arkadaşlarınız kavga yerine silahlarla gelir sizin içinizi bi tanrı duygusu kaplar benim içimdede öle bi duygu vardı eve geri dönerken saat normal zamanda göre 3.17 idi gecenin o saatinde ayakta ve sokakta kalan birkaç kişiden biriydim ve korkmuyordum artık karanlıktan eve gittim kilitlediğim kapımı açtım içeride beni karşılıyan var olmayan ama olduklarına inandığım kötü varlıklar karşıladı.Beni gördüklerinde değişimin farkındaydılar hemen gibip büyüklerine haber saldı bir kaç tanesi ve gece bekçileri geldi savaştık artık güçlü oldğumu biliyorlardı çünkü özgürdüm artık hemde hiç olmadığım kadar özgür bunu bi bakıma artık ekonomik özgürlüğünü kazanmış yirmibir yaşındaki bir çocuk gibi düşündüğünüz zaman anlayabilirsiniz masaya oturduk onlarla anlaşmalar yapıldı ben uyuyorum anlaşmama onlar da köpeklerini göndermiyorlar evime aksi taktirde iki tarafta çok büyük kayıplar vericek bu durum kimsenin çıkarına değil.Anlaşmadan sonra yatağıma yattım aklıma anılarımı, hatılaralarımı getirmeye çalıştım olmadı.Geceyi düşündüm sadece yürüdüm tek başıma ve uyudum o anda huzurluydum çünkü....
No comments:
Post a Comment